Antalya Phaselis Antik Kenti

31 Ağustos sabahı kardeşimin uzun ısrarları üzerine uzun süredir gitmek istediğimiz Phaselis'e doğru yola çıktık. Birkaç tünel ve Göynük'ü geçtikten sonra Phaselis'e vardık.


antalya deniz

Girişler paralı.18 yaş üstü için 8tl. Ancak girişten ya da herhangi bir müzeden müzekart alarak bir sene boyunca müzelere ücretsiz girebiliyosunuz. Sanırım müzekartın ücreti de 25-30tl civarında.

Phaselis, Türkiye'nin güzelliklerini umursamayan ve "nasıl olsa turist geliyor, uğraşmamıza gerek yok" anlayışına sahip turizm bakanlığının ilgisizliğinden ve tedbirsizliğinden payını almış durumda. Hatta buraya otel yapılacağı söylentisi bile var. Bütün bunlara rağmen gerçekten güzel bir plajı ve denizi var. Önce büyük bir su kemeri, birkaç kalıntı ve küçük gölge bir koyda denize giren insanlarla karşılaşıyorsunuz. Girişteki sahil kumluk değil. Biz orayı tercih etmedik. Hatta koyda düğün fotoğrafı çekilen bir gelin ve damat bile vardı. Ne kadar gelinliğiniz tuzlu sudan payını alacak olsa da bence manzara buna değer!


antik tiyatro


 Biraz antik kentin içine doğru ilerledik, tiyatroda fotoğraf çekildik.



Bu da 10 yaşındaki kardeşimin taşların üzerindeki yazıları oku çabası :)

Daha da ilerleyince Phaselis'in küçük limanına ve birkaç tekneye rastladık. Bir tekneden gelen Tarkan şarkılarıyla hem dans ettik hem de suya girdik.


Denize girmek için hala erken bir saatti. Biz de yemek yiyelim dedik. Ancak Phaselis'te hiçbir düzen bulunmadığı gibi yiyecek bulabileceğiniz bir yer de yok. Küçücük bir büfe bulduk. İki çeşit fast-food ürünleri ve birkaç içecekten oluşan bir menüleri var. Ayrıca Phaselis hatırası olarak alabileceğiniz ürünler de satıyorlar. Yemekler hiç güzel değildi, mutlaka hazırlıklı gidin. Zaten Phaselis'te bizden başka herkes tecrübeliydi ve yemekleriyle gelmişlerdi. Biz öğleden sonra gittik ama mavi yolculuk rehberimde sabah 6-7 gibi sahilde yürüyüş yapmanın çok keyifli olduğundan bahsediliyordu.

Büfenin yanındaki yoldan devam ettik. Üstümüzü değiştirmek için kabin aradık ancak nafile. Tuvalette değiştiriyor herkes. Tuvaletler de sizin de tahmin edebileceğiniz gibi pis. O yüzden bikininizi mayonuzu veya şortunuzu giyinip de gitmelisiniz.


O kadar şikayet ederek gidiyorsunuz ama gercekten güzel bir sahil ve deniz sizi bekliyor. İncecik kumu ve ılık bir denizi var. Şezlong ve şemsiye yok. Süt mısır, soğuk su,dondurma veya çekirdek satmaya çalışarak keyifinizi kaçıran satıcılar da yok. Gayet sakin bir yer. Herkes ailesini almış yiyeceğini hazırlayıp mayosunu giyip gelmiş. Phaselis'e gelmek araba ve tabi ki biraz uzun yolculuk gerektirdiğinden halk plajlarındaki gibi rahatsız edici insanlar ve aptal bir kalabalık yok. Antalya'nın merkezindeki plajların aksine burada, deniz birden derinleşmiyor. Hatta hiç derinleşmiyor, rahatça yüzmek için teknelerin arasında kadar gitmeniz gerek. Denizin dibinde de yumuşacık kum var. Gerçekten berrak ve ılık bir suyu var. Ancak dediğim gibi; yüzebilmek için suda bayağı yürümeniz gerekiyor!


 



Sanırım balık da tutabiliyorsunuz, ancak mangal yapmak yasak.






Birçok ağaç var, gölgesinde oturup dinlenebileceğiniz. Hatta bence müzikçalarınız ve kitabınızla gidip hamak kurup o keyfi yaşamalısınız :)




Yukarıdaki resimde de alışılmışın dışında bir kumdan kale çalışması var. Gerçekten hoşumuza gitti. Hatta bir tane de yengeç koymuşlar. Biz bu kaleye Camelot adını verdik!



 Her şeyin bir sonu olduğu gibi Phaselis zevkinin de sonu var. Saat 19.00'da görevliler düdük çalarak siz plajdan çıkana kadar bekliyorlar :)


Ayrıca vaktiniz varsa Göynük'teki Dinozorpark'ı da gezebilirsiniz. Ben gidip görmedim ama Avrupa'nın en büyük dinozor parkı olduğunu duymuştum.

Antalya'ya tatile giderseniz, Phaselis'i de gezmeyi unutmayın! 

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar