GEZİ || Çatalzeytin, Ginolu ve Abana
Herkese yeniden merhaba! Yine bir gezi yazısıyla karşınızdayım. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Ağustos ayında Kıbrıs'taki üniversitemden, Kastamonu Üniversitesine yatay geçiş yaptım. Kıbrısta ulaşım, gezileri neredeyse imkansız hale getirdiği için doğa gezilerine hiç fırsatım olmuyordu. Kastamonu'da fakülte binasına girdiğimde ilk fark ettiğim şey panolardaki gezi afişleri oldu. Karadeniz gezisi, Safranbolu gezisi, Daday çiftliği vb birçok duyuru vardı. Sadece bu bile benim için büyük mutluluk kaynağı olmuştu. Okula başladığımız ilk haftalarda sınıf arkadaşlarımız Kastamonu'nun ilçeleri Çatalzeytin, Abana ve Bozkurt'a bir gezi düzenlediler ve biz bütün bir pazar günü yeşilin ve mavinin mükemmel tonları arasında geçirdik.
Çatalzeytin'in tam Sinop ve Kastamonu'nun il sınırında kalıyor. Ayrıca Çatalzeytin adını sahilde bulunan kayıkçıların kayıklarını bağladığı çatal zeytin ağacından almış.
Öncelikle Çatalzeytin'in merkezine gittik. İlk durağımızın sahil olması, deniz havası almamız bizim için muhteşem oldu. Herkes kendini hemen sahile attı. Sahildeki çay bahçesinde biraz oturup, Abana'ya doğru yola çıktık.
Sonraki durağımız Ginolu Kalesi oldu. Az önce internette araştırırken Ginolu Kalesi'nin ayakta kalan tek Türk eseri olduğunu okudum. Ne kadar doğru bilmiyorum. Kale 2005 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmiş. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, Ginolu Kalesi diğer tarihi yerlerdeki gibi dağınık duran üç beş taştan ibaret değildi. Genel olarak tarihi dokusunu koruyabilmiş.
Kalenin muhteşem bir manzarası var. Üstteki fotoğrafta da Ginolu Limanı var.
Burası da benim için gezinin en güzel yeriydi, Ginolu Koyu.
Kalenin içi yemyeşil olmuş, her yerde köklü yaşlı ağaçlar ve sarı papatyalar vardı. Ayrıca kalenin girişinde de içinde de ağaçlara salıncaklar yapılmış. Çok ince ama çok hoş düşünülmüş bir ayrıntıydı. Deniz manzaralı hamak bile vardı!
Kaleden sonra Hacı Veli'ye gittik. Hacı Veli Kayalıkları iste benim en sevdiğim ikinci yer oldu! Muazzam bir yapısı var! Yapısını daha iyi nasıl gösterebilirdim bilmiyorum, en çok fotoğrafı burada çekmişim. Hepsi de hala o görünümü anlatmaya yetersiz gibi geliyor! Büyük bir kayayı ince ince doğradığınızı ama tekrar birleştirirken parçaları tam oturtamayıp biraz kaydırdığınızı düşünün. Evet gerçekten öyle görünüyordu! Ayrıca dalgaların vurduğu kısma dikkat edin, su orada ince uzun kanallar oluşturmuş, dalga vurduğu zaman sular onun içine girip ilerliyor. Mükemmel değil mi? İnsan orada saatlerce oturup o dalgaları seyredebilir bence!
Eski evleri ve köy evlerini fotoğraflamayı çok sevdiğimi bilmeyen yoktur heralde. Köyleri pek gezmediğimiz için fazla ev fotoğrafı çekemedim. Ama bu fotoğraftaki, kendini çook uzaklardan belli eden, bir tarafı tamamen sarmaşıklarla kaplı olan ve sadece ön tarafında üç kapısı olan muazzam bir evdi! Aşağıdaki fotoğraftaki sağdaki ev de o.
Hacı Veli'de gezilmesi gereken yerler arasında Kanyon da varmış, biz maalesef gezemedik. Ben internetten fotoğraflarına baktım harika bir yer. Yolunuz düşerse mutlaka siz oraya da gidin!
Biz sonrasında HacıVeli kayalıklarından Abana merkezine doğru sahil boyunca yürüdük, oradan servisle Abana Kent Ormanı'na çıkıp Abana'ya ve sahil şeridine tepeden baktık. Abana, normalde 3bin nüfuslu küçük bir ilçe. Ama yaz aylarında nüfusu 15-20bini buluyormuş ve şehrin en turistik ilçesiymiş. Yaz aylarında sahilde festivaller bile oluyormuş.
Abana'nın yerleşim yapısı benim çok hoşuma gitti. Yaklaşık 20-30 metrelik bir sahil kesimi var, onun hemen bitiminde çift şerit yol var. Yolların karşı kenarında birer sıra apartman var ve apartmanların hemen arkasında birden yükselen yüksek dağlar vardı. Her yer yemyeşil ve orada yaşayanlara imrenmemek elde değil. Abana'dan sonra Bozkurt'a gittik. Bozkurtta da yine şehrin en yüksek yerlerinden Karadeniz manzaralarına baktık ve gezimizi sonlandırdık.
Giderken de dönerken de bol bol gülüp eğlendiğimiz, bir sürü fotoğraf çekildiğimiz, Karadeniz'in güzellikleri hayran olduğumuz güzel bir gezi oldu. Daha gezilecek çok yerler, yazılacak çok yazılar var. Takipte kalın ;)
Bir önceki yazımı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz
En çok okunan yazım olan, Bursa Cumalıkızık Köyü yazımı okumak için de burayı tıklayın
Bir Kastamonulu olarak paylaştıklarını çok beğendim.Benim bile görmediğim çok yer var açıkcası.Sevdiysen çok mutlu oldum senin adına :)
YanıtlaSilBir Kastamonulu'dan bunları duymak beni de çok mutlu etti doğrusu :)
SilGerçekten sevdim, gezilecek çok yeri var. Mümkün oldukça gezip görmek istiyorum ben de!
Teşekkürler, ziyaretiniz için!
Doğayla baş başa, gürültüden uzak kafa dinleyebileceğin bir şehir. Keyifli gezintiler diliyorum :)
YanıtlaSil