KİTAP YORUMU || ELEANOR & PARK, RAINBOW ROWELL

Selamlar! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir! Ekim ayıdan beri İnstagram üzerinden sadece kitaplarla ilgili paylaşım yaptığım bir hesabım var biliyorsunuz. Kullanıcı adım @essiereading

Orada okuduğum kitaplardan alıntılar, kitaplarla ilgili düşüncelerimi ve yorumlarımı paylaşıyorum. Ne kadar varlığını unutsam da aynı zamanda bir blogum da olduğu için yorumları burada da paylaşmalıyım diye düşündüm. Zira İnstagramda paylaştığım yorumlar hem mecburen kısa oluyor hem de akışta kaybolup gidiyor, burada hem istediğim gibi yazabilirim hem de daha kalıcı olur.

Yorumlayacağım ilk roman Rainbow Rowell'in Eleanor & Park isimli romanı. Türkiye'de kitabı Pegasus Yayınları Kasım 2015'te çok hoş bir kapak tasarımıyla ciltli olarak yayınladı ve yayınlandığı dönemde en çok okunan kitaplardan biri oldu. Hele bookstagramda o dönem herkes E&P okuyordu. 

Eleanor & Park, Eleanor ve Park isminde iki liseli gencin tatlı mı tatlı aşkını anlatıyor. Eleanor; erkek kıyafetleri giyen, şişman, saçlarına ve kıyafetlerine saçma salak süsler takan, kabarık kıvırcık kızıl saçları olan bir kız. Park ise annesinin kore genlerini almış olabildiğine ufak tefek, punk dinleyen rock gruplarını tshirtlerini giyen bir oğlan. 

Hikaye, Eleanor'un üvey babasının evine taşınmasıyla başlıyor. Yeni okulundaki ilk gününde okul otobüsünde kimse yeni kızın yanına oturmasına izin vermezken Park ona acıyıp "Otur!" diyor. günlerce hatta haftalarca otobüste yanyana oturmalarına rağmen hiç konuşmuyorlar. Sonra bir gün Park, otobüste çizgi romanını okurken Eleanor'un göz ucuyla onun çizgi romanını okumaya çalıştığını fark ediyor ve kitabı ona doğru kaydırıp sayfaları daha yavaş çevirmeye başlıyor. Sonrasında Park ona müzik kasetleri hazırlayıp vermeye başlıyor. Hatta çizgi romanlarını ödünç veriyor, okula giderken otobüste beraber çizgi roman okuyup müzik dinliyorlar. Aralarındaki aşk işte böyle başlıyor. 

Park, Eleanor'un üvey babasının cehennem çevirdiği evde kopan fırtınalara rağmen hayatındaki en güzel şey oluveriyor. Aralarındaki aşk o kadar tatlı o kadar sıcak ki kitabı okurken içinizde hissediyorsunuz. Kitaplarda böyle duyguları almak, hissetmek çok zor olurdu benim için. Ama bu kitapta ilk sayfalardan itibaren aşklarını hissettim. 

Yazar hikayenin sonunu ucu açık bırakmış. Birçok kişi meraktan öldüğünü söylemiş ama ben o kadar merak etmedim. Çünkü son 50-60 sayfada aşırı sıkıldım. Aynı şeyler tekrar tekrar oluyor, sahneler gereksiz uzuyor gibi geldi. 

Böyle aşk romanlarında son yazmanın ne kadar zor olabileceğini tahmin bile edemiyorum. Düşünsenize yazar aşıkları kavuştursa tipik aşk hikayesi olur, kavuşturmasa kitap kötü bitse herkes üzülür. Yazar akıllılık edip sonunu bize bırakmış.

" Eleanor hakliydi. O hicbir zaman guzel gorunmuyordu. Bir sanat eseri gibiydi ve sanat eserleri guzel gorunmekten cok size bir seyler hissettirirdi. "

Kitapta en çok sevdiğim şey olayların 80lerde geçiyor olmasıydı. O dönemlerde aşıkların birbirlerine karışık kaset hazırlayıp vemeleri bana hep çok romantik gelmiştir. Kitapta o kısımları okumak benim için harikaydı.

Kitap okuması kolay, tatlı bir aşk hikayesiydi. Bir gençlik romanıydı. Kitaplardan beklentileri yüksek olanlar, edebi yön arayanlar kitabı çok basit bulacaklardır. Son sayfalarda sıkılmasam puanım 4.5 üzerinde olacaktı ama bittiğinde "oh be bitti" dediğimi hatırlayarak 4.4 veriyorum. Kitabın fiyatı yaklaşık 30tl ama internetten alırsanız çok daha uyguna bulabilirsiniz. Ben d&r online'dan 21tl'ye almıştım.

Özetle; içinizi ısıtacak tatli mi tatli bir aşk hikayesi bu. Kolay okunacak, güzel vakit geçirtecek bir kitap arıyorsanız mutlaka bir şans verin.